26 Ağustos 2013 Pazartesi | By: simurgm

TAARE ZAMEEN PAR

Taare zameen par :yerdeki yıldızlar .Önemsemeyip azarlanan,hor görülüp kişiliğine set çekilen çocuklarımız belki kendi çocukluğumuz.Film dram türünde bir yapım olmasına rağmen insaniyetimizi kuşatıyor kendimizi o çocuğun yerine koyuyoruz ya da çocuklarımıza olan davranışlarımızı.Tüm öğretmenlerin ve ebeveynlerin izlemesi gereken hayatımıza bakış açısı kazandıran bir Aamir Khan filmi daha.


"Harfleri sayıları algılama problemi yaşayan bir çocuğun çevresi ve ailesi tarafından tembel gerizekalı muamelesi görür. Çalışmayı öğrenebilmesi için yatılı okula verildikten sonra resim öğretmeni ile değişen hayatı ve başarısını anlatan bir film

AMELİE

Hayat değiştirici mi demeliyim hayata renk katan mı bilemiyorum.Filmimizdeki Amelie karakteri zaten insanların hayatlarını değiştirme ve kolaylaştırma adına gizli iyilikler yapan genç ve özel bir kadını canlandırıyor.Filmde olağanüstü ayrıntılar var izlerken hayata bu gözden bakmadığınızı farkediyorsunuz.imbd puanlarında rekor kırmış mutlaka izlenmesi gereken bir film ,hiç bir filmi izledikten sonra yaşadığınız şeylerde o filmi bulduğunuz oluyor mu ?amelie öyle bir film..




"Ünlü Fransız yönetmen Jean-Pierre Jeunet’nin beş dalda Oscar’a aday gösterilen filmi son on yılın en ses getiren yapımları arasında. Bu Fransız komedisi bizi genç ve özel bir kadınla tanışmaya davet ediyor; her daim hayat dolu, yaşama sevgi dolu gözlerle tanıklık eden ve sahip olduğu özel ışıltıyı her anında yanında taşıyan Amelie’nin hikayesine... Anne ve babasını kaybetmiş olan Amelie, kendini başkalarının hayatlarını tamir etmeye, onları mutlu kılmaya adamıştır; bu adanmışlığı fark ettirmeden, bu durumdan bihaber olan insanların hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik yapmaktadır. Peki başkalarının mutluluğu için çabalayan Amelie, yalnızlığının farkına vardığı an kendi mutluluğu için de çabalamaya başlayacak mıdır?"

BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ

Bugün Aslında dündü diyerek hep aynı günü  yaşadınız mı hiç?
Yoksa her günümüz dünü yaşamaktan rutinlerden mi ibaret aslında...Film bitince size bu gerçeği hatırlatıyor.Belki bu yüzden hayat değiştiren bir film kategorisine koyuyorum.izleyin ve siz karar verin.

"Phil Connors, ekranlardaki samimi kişiliği ve eğlenceli yüzüyle kendine has bir şöhrete sahip olan, ancak kameralardan kurtulduğu an kendini beğenmiş ve kibirli kişiliğine geri dönen bir hava durumu spikeridir. Bu huysuz adam, hiç sevmediği kırsal yaşamın hüküm sürdüğü Pensilvanya’nın kırsal kasabalarından birine, Groundhog Day etkinlikleri için gönderilir. Burada yaşanan hayat ve mütevazi insanlardan iğrense debu hayata bir günlüğüne, görevi için katlanmak zorundadır. Ancak ansızın çıkan bir kar fırtınası tüm ulaşım yollarını kapattığında Phil, talihsiz kaderiyle başbaşa kalır. Ertesi sabah uyandığında ise daha büyük bir sürpriz kapıdadır: Phil, zaman döngüsüne yakalanmıştır; nefret ettiği o günü tekrar tekrar yaşamak zorundadır!"

3 İDİOTS

Hayatınıza yeni bakış açısı katacak,uzun olsada sizi hiç sıkmayacak,komedi,dram,gerçek yaşamdan izler taşıyan arkadaşlığı öğreten,eğitim sistemini sorgulatan müthiş ötesi bir film karşınızda.Hint sinemasına karşı önyargılarınız varsa bu yargıları yıkacak film sizı batı sinemasından sıkılıp hint sinemasına kaymanızı da sağlayabilir.Başrol oyuncumuz Aamir khan'ın performansı oyunculuğu onun diğer filmlerini de izlemeye teşvik edebilir.Filmin konusu şöyle ;


"Hindistan'ın en iyi mühendislik okuluna başlayan öğrencilerin hayatını anlatıyor özet olarak. Sistemin daima yarış üzerine kurulu olduğu, herkesin en iyi olmaya çabaladığı bir okulda sistemi değiştirmeye çalışan bir öğrenci ve onun en yakın 2 arkadaşı. Başlarından geçenler, hayattan aslında ne istedikleri. Ranco karakterinin başrol oynadığı film dram ve komedi türünü en iyi şekilde harmanlayıp bize öğretici bir film olmakta"

üç idiot hayat değiştirici bir film arayış içindeyseniz birazda gülmek istiyorsanız buyrun izleyin.
21 Ağustos 2013 Çarşamba | By: simurgm

INTO THE WILD

  Çoğu zaman izlediğim filmden sonra derin bir düşünce merak sarar filmdeki repilkleri düşünür dikkatimi çeken şeyleri araştırırım.Bunu yapacak gücüm yoksa kafam dağınıksa basit fakat boş olmayan hafifleten bir film tercih ederim.Bu akşam into the wild  filmini izledim.
 

 
"Okulunun gözde öğrencisi Christopher McCandless, 1990 yılında mezun olduktan sonra biriktirdiği 24.000 doları bir vakfa bağışlar ve hayatının seyahatine çıkmaya hazırlanır. Orta gelirli bir ailenin oğlu olan Christopher'ın en büyük amacı Alaska'ya giderek oradaki vahşi doğayla iç içe yaşayabilmektir. Christopher çıktığı yolda hayatını değiştirecek birbirinden ilginç karakterle karşılaşacaktır."
 
  Yavaş akmasına rağmen beni etkileyen karakterin kararlılığı insanların kazanmak için çırpındığı şeyleri elinin tersiyle itmesi ,kendini arayışı ,kitap okumaya olan tutkusu,filmdeki müzikler ve gerçek hayatı yorumlayışı oldu.Alaskayı merak ettim filmden sonra neden Alaska'ya gitmek istiyordu illa.Alaska Amerika'nın yüzölçümü en büyük Türkiye'nin iki katı nüfus olarak ise en az nüfusa sahip eyaleti 1867 yılında Rusya'dan satın alınmış bir yer.Kalabalık olmaması iklim şartlarının elverişsizliği gibi nedenlerle bakir kalmış güzelliklere sahip.
 

Kutup ışıkları veya Aurora Borealis, kutup bölgelerinde gökyüzünde görülen, dünyanın manyetik alanı ile Güneş'ten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan doğal ışımalar.