4 Şubat 2016 Perşembe | By: simurgm

HANEFÎ MEZHEBİNİN MEZHEP İÇİ İŞLEYİŞİ GÖRÜŞLER HİYERARŞİSİ VE EBÛ HANÎFE’NİN GÖRÜŞÜNÜN TERCİH EDİLDİĞİ DURUMLAR


Birtakım tarihi gelişim aşamalarından geçip oluşumlarını tamamladığı varsayımına dayalı olarak,uçları yeni içtihatlara büyük ölçüde kapalı kabul edilen mezhep görüşlerinden nasıl yararlanılacağı,bunların yaşanan hayatta olaylara nasıl uygulanacağı ile ilgili birtakım usûl ve yöntemler üzerinde durmaya çalışacağız.

    Bu konu “fetvâ usûlü” adı verilen ve fıkhın hem usûlü hem de fürû’ ile yakın bağlantısı bulunmasıyla birlikte muhteva ve gelenek itibariyle fıkhın özel bir alanını oluşturur.Fetvâ usûlü sisteminin temelinde taklit esaslı fetvâ anlayışı ve racih görüşle fetvâ vermenin gerekliliği yer alır.Bu anlayışı savunanlara göre racih görüş dışında fetvâ vermek hevaya tabi olmaktır.Öyleyse aynı meselede birçok farklı görüşün yer aldığı mezheplerin birikimlerinin çeşitli açılardan tasnif edilip belirli kıstaslara göre bir değerlendirmeye tabi tutulmaları gerekir.Peki bu tasnif ve değerlendirmeyi yapmaya kimler ehildir ? Kısaca değinelim.

1.Fakîhler Hiyerarşisi

    İbn Kemal ,Hanefî fakîhleri için şeriatte ,mehzepte, mesâilde müçtehittirler tahriç,tercih,temyiz ashâbı ve sırf mukallitler olmak üzere yedi tabakaya ayırmış ibn Âbidin ise ilk üç tabakayı “müçtehid fakîhler” diğerlerini ise “ mukallid fakîhler” olarak değerlendirmiştir.Hanefî kaynaklarında müçtehid denildiğinde ilk üç tabakaya giren fakîhler kastedilir.

2.Görüşler Hiyerarşisi

    Bu görüşleri açık ve kesin sınırlarla ayırmak kolay olmasa da kendi içinde farklı işleyişe sahip üç gruba ayırabiliriz.

a)Kaynağı açısından görüşler hiyerarşisi

   İbn Âbidin müteahhir müelliflere ait bir kitaba müracat ederek fetvâ veren bir çok müftünün fetvâsına güvenilemeyeceğine hatalı görüşleri bulunduğunu açıklamıştır.

Mezhep literatüründeki görüşler kaynağı açısından ise 3 gruba ayrılarak değerlendirimiştir.

Usûl meseleleri :Usûl meselelerinin yer aldığı eserler Hanefî mezhebinin  en güvenilir kaynakları olup Ebû Hanife,Ebû Yusuf ve Muhammed’den rivayet edilip Muhammed’in meşhur altı kitabında yer alan görüşlerdir.Zahiru’r Rivaye görüşlerinin bulunduğu altı eser şunlardır : El Mebsut,ez Ziyâdet,el-Câmi’u’ Sağir,el Câmi’u’l Kebir ,Es Siyerü’l Kebir.

Nevâdir meseleleri : Bunlar ise mezhep ashabından rivayet edilen ancak Zahirû’r Rivaye kitaplarında yer almayan meselelerdir.

Vakıat ve fetavalar: Bunlar ise mezhep müctehidlerinin kendilerine arzedilen ve mezhep sahiplerinden bir rivayetin bulunmadığı konularda çıkardıkları meselelerdir.Bu fetevaları toplayıp günümüze ulaştıran ilk eser Ebû’l Leys Semerkandi’nin Kitabu’n Nevazil adlı eseridir.

b)Sahibi Açısından Görüşler Hiyerarşisi

    Racih görüşü tespit ederken görüşlerin kime ait olduğu önemlidir.Mezhep imamlarının ihtilaf etmesi durumunda takip edilen hiyerarşi şöyle olur.

1.Farklı görüşler nakledilmiş ve  bir görüş mevcut değil ise şu sıra takip edilir.Önce Ebû Hanife’nin daha sonra Ebû Yusuf,Muhammed,Züfer,Hasan b Ziyad

2.Sahibeyndekiler Ebû Hanife ile başka görüşü  paylaşan diye ayrıldıysa Ebû Hanife’nin görüşü tercih edilir.

3.Ebû Hanife’nin görüşü ile Sahibeyn  farklı bir tarafta olursa meşayihin bunlardan birini tercih ettiğine dair bilgi yoksa  ya Ebû Hanife’nin görüşü tercih edilir ya da müftü müctehid  ise dellilere bakıp uygunu seçer Mukallit müftü ise Ebû Hanife’yi tercih eder.

4.Meşayih , imamın delilinin zayıf olması v.b nedenlerle karşı görüşü tercih edelir.Nitekim Meşayih 17 meselede Züfer’in görüşünü tercih ettiği bilinir.

5. Mezhep imamlarından rivayet olmayan bir meselede mütahhir meşayih ittifakla fetvâ verebilir.

6.Meşayihin ihtilafında çoğunluğun görüşü ele alınır.

Bir Müctehidin Aynı Meselede İki Ayrı Görüşünün Bulunması

   Şâfilerin aksine Hanefî Usûlcüler bir meselede bir müçtehidin aynı kuvvetle iki ayrı görüşünün olmasını kabul etmezler.Beliği’ye göre ihtilaf işitmede hata,görüşten rücû, müçtehidin biri kıyasa diğeri istihsana dayalı iki görüşü olması,müctehid meseleye hüküm ve ihtiyat yollu iki ayrı cevap vermiş olabilir demiştir.İbn Âbidin ise müçtehidin görüşünü hiç kabul etmemek veya birisine nispeti kabul etmeyi uygun görmez her iki görüşü de ona nispet etmekten başka çare yoktur der.Hanefî kaynaklarında sıkça geçen imam’dan iki rivayet/görüş vardır ifadeleri bu durumu anlatmaktadır.Bu durumda müctehid görüşün birini tercih ettiyse ona nispet edilir.Tercihde bulunmadıysa sonra olan görüşü alınır.Sonra olan bilinmiyorsa destekleyen bir nakil mevcutsa O görüş sahih hükmedilir.Mezhepte müctehid derecesinde bir alim ise tercih ettirici unsurları bulamazsa kalbinin şehadetine göre amel eder.

 

Mezhep İçindeki Diğer Görüşlerin Ebû Hanife’ye Nispeti

   Hanefî mezhebinde birlik ve bütünlüğü korumak ve Ebû Hanife’nin otoritesini pekiştirmek amacıyla öğrencilerinin ve tahriçle elde edilen  görüşler Ebû Hanife’ye nispet edilir..İbn Âbidin bu konuda şöyle der :Müctehid bir görüşünden rücu ettiğinde bu görüş artık onun görüşü olarak kalmaz daha önce öğrencilerinin Ebû Hanife’ye muhalif ortaya koyduğu  görüşler onun değil öğrencilerinin mezhebi olur.Hem Ebû Hanife’ye muhalif görüşü tercih edip hem de Hanefî nasıl olunur.?

Bunu mümkün gören İbn Âbidin’in ortaya koyduğu gerekçeleri şunlardır:

1.Mezhepteki görüşlerin tamamının Ebû Hanife’ye ait olması muhtemeldir..Çünkü öğrencilerinin “İmam’a muhalefet ettiğimiz görüşlerimizin hepsi onun görüşlerinden biridir.”dedikleriyle ilgili nakiller vardır.

2.Ebû Hanife öğrencilerine delil doğrultusunda görüş bildirmeye izin vermiştir.”Hadis Sahih olduğunda benim mezhebim olur”demiştir.

3.Ebû Hanife’nin ashabı ve sonra gelen meşayih görüşlerini onun tesis ettiği usûl ve kaideler üzerine kurmuşlardır.Bununla birlikte görüşleri Ebû Hanife’ye nispet ederken “Ebû Hanife şöyle dedi” demek yerine “Ebû Hanife’nin mezhebinin gereği şudur”demek daha uygundur.

c) Konusu Açısından Görüşler Hiyerarşisi

   Konusu açısından görüşler hiyerarşisinişu maddelerle özetleyebiliriz.

1.Bazı istisnalar dışında  “ibadet” konularında Ebû Hanife’nin görüşü tercih edilir.

2.Bu alandaki tecrübesi sebebiyle kaza ile ilgili konularda Ebû Yusuf’un görüşleri tercih edilir.

3.Zevi’l erham meselelerinde fetvâ Muhammed’in görüşüne göre verilir.

4.İstisnalar dışında istihsan yoluyla elde edilen görüşler kıyasla elde edilenlere tercih edilir.

5.İki görüşten biri Müslüman’ı küfre düşürmekten kurtarıyorsa,zayıf bile olsa bu görüş tercih edilir.

6.İki görüşten,vakıf için daha faydalı olanı tercih edilir.

 

Görüşlerin Tashihi ve Tashihler Arasında Tercih

   Tashih ,mezhep birikiminin nitelenmesi anlamına gelmektedir.Fetvâya esas olarak bir görüşün tercih edilmesi zımnen o görüşün tashihi anlamına gelmektedir.Tashihi dolaylı ve açık  tashih olarak iki kısımda inceleyebiliriz.

Dolaylı Tashih halleri :

1.Zahir rivayet varken aksi tercih edilemez,

2.Bir müctehidden iki rivayet gelirse delilin desteklediği tercih edilir.

3.Müctehidin rücu ettiği görüş  bırakılır,vardığı diğer görüş alınır.

4.Bir eserde iki görüş zikredilip yalnız birisi delillendirilirse bu görüş tercih edilir.

5.Bir yerde üç görüş zikredilirse ya birinci,ya üçüncü görüş tercihe değer olup ortadaki tercih edilmez.

Açık Tashih halleri:

 

   Üstünlük bildiren birtakım lafızlar kullanarak görüşlerin değerlendirilmesi demektir.Şu halde racih görüşün tespiti için tashihlerde şuna dikkat etmelidir :

1.Tashih edilen rivayetlerden her biri aynı lafızlardaysa müftü duruma göre birini seçmede serbesttir.

2.Görüşlerden biri “fetvâ”lafzıyla ,diğeri başka bir lafızla tashih edilmişse fetvâ lafzıyla tashih edilen görüş kabul edilir.

3.Her iki görüşte de “fetvâ” lafzı varsa”bihi yüfta” ,”aleyhi’l-fetvâ” gibi  lafızlarla tahsis edilen tercih edilir.

4.Tashih edilen ve ayrı kitaplarda yer alan görüşlerden birisi “es-sahih” diğeri “el-sahh” lafzıyla tashih edilmişse,”el-sahh” lafzıyla tahsis edilen tercih edilir.

5.Tashih edilen görüşlerden birisi metinlerde ,diğeri başka yerde bulunuyorsa metinlerdeki görüş tercih edilir.

6.Görüşlerden biri Ebû Hanife’ye diğeri öğrencilerinden birine ait ise Ebû Hanife’nin görüşü tercih edilir.

7.Tashih edilen görüşlerden birisi zahiru’r-rivaye ise diğerine tercih edilir.

8.İki görüşten birisi meşayihin çoğunluğuna ait bir görüş ise bu tercih edilir

9.Kıyas ve istihsana dayanan iki görüşten istisna dışında istihsana dayalı olan tercih edilir.

10.İki görüşten vakıf için daha faydalı olanı,delili daha açık ve net olanı,zamanın örfüne şartlarına daha uygun olanı kabul edilir.
    Sonuç olarak Hanefî mezhebinde Ebû Hanife’nin tartışmasız bir yeri ve otoritesi vardır.Mezhebe adını veren ve yönünü belirleyen odur.Hanefî mezhebi ise elbette Ebû Hanife’den çok daha fazla şey ifade eder.Merkezinde racih görüşle amel mantığının yattığı bu anlayış kendi içinde tutarlıdır.Bir mezhebe bağlı olup öyle düşünme ve yaşama biçiminin giderek gevşemeye başladığı son dönemlerde bir çok insanın dini yaşantısını belirli bir mezhebe göre düzenlediği bir gerçektir.Bu açıdan bakıldığında bahsettiğimiz bu ilkelerin bu gün dahi  güncelliğinden ve geçerliliğinden bir şey kaybetmediğini görüyoruz


                                                                    Yard.Doç.Dr H.Mehmet GÜNAY

0 yorum:

Yorum Gönder